top of page

Uyuşturucu Kullanma Suçu Nedir? – Hukuki Tanım ve Kapsam


kullanıma hazır uyuşturucu madde ve enjektör

Uyuşturucu kullanma suçu, bir kişinin kendi tüketimi için uyuşturucu veya uyarıcı madde bulundurması, kullanması ya da satın alması durumunda işlenen bir suçtur. Türk Ceza Kanunu’nun 191. maddesi kapsamında düzenlenen bu suç, toplum sağlığını koruma amacıyla getirilmiş olup, bireylerin uyuşturucu maddelere erişimini ve kullanımını yasaklamaktadır. Uyuşturucu kullanma suçu, ticari amaç güdülmeden kişisel kullanım amacını taşıyan eylemleri kapsar.

Uyuşturucu Kullanma Suçunun Unsurları Nelerdir? – Suçun Gerçekleşmesi İçin Gerekli Şartlar

Uyuşturucu kullanma suçunun oluşabilmesi için belirli unsurların varlığı gerekmektedir:

  1. Uyuşturucu veya uyarıcı madde bulundurmak: Failin kişisel kullanım amacıyla uyuşturucu madde bulundurması gerekir.

  2. Kullanma amacı: Uyuşturucu maddelerin ticari bir amaç güdülmeden, yalnızca kişisel tüketim amacıyla bulundurulması gerekir.

  3. Eylemin yasadışı olarak gerçekleştirilmesi: Uyuşturucu maddelerin yasa dışı yollarla temin edilmesi veya bulundurulması.

Bu unsurların bir arada bulunmasıyla uyuşturucu kullanma suçu işlenmiş olur ve fail cezai yaptırımlarla karşılaşır.

Uyuşturucu Kullanma Suçunun Cezası Nedir? – Türk Ceza Kanunu'na Göre Ceza Miktarları

Türk Ceza Kanunu’nun 191. maddesine göre, uyuşturucu kullanma suçu işleyen kişi, 2 yıldan 5 yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. Ancak bu suçlarda tedavi ve denetimli serbestlik gibi alternatif cezalar da uygulanabilmektedir. Kişi, uyuşturucu maddeyi kişisel kullanımı için bulundurmuşsa, mahkeme denetimli serbestlik tedbiri uygulayarak kişiyi tedavi ve rehabilitasyon sürecine yönlendirebilir. Eğer denetimli serbestlik tedbirlerine uyulursa, dava düşürülebilir ve hapis cezası uygulanmayabilir.

Uyuşturucu Kullanma ile Uyuşturucu Ticareti Arasındaki Farklar – Hukuki Ayrımlar ve Yaptırımlar

Uyuşturucu kullanma ve uyuşturucu ticareti suçları arasında önemli farklar bulunmaktadır. Uyuşturucu kullanma suçu, yalnızca kişisel kullanım için uyuşturucu madde bulundurma veya kullanmayı içerirken, uyuşturucu ticareti suçu, maddi çıkar sağlama amacıyla uyuşturucu satma, dağıtma veya üretme eylemlerini kapsar. Uyuşturucu ticareti suçlarında cezalar çok daha ağırdır, çünkü toplum sağlığını tehdit eden daha geniş bir eylem söz konusudur. Kullanma suçlarında ise denetimli serbestlik ve tedavi gibi rehabilite edici cezalar daha ön plandadır.

Uyuşturucu Kullanma Suçunda Denetimli Serbestlik ve Tedavi Süreci – Hukuki Alternatifler

Uyuşturucu kullanma suçunda failin ceza almadan rehabilite edilmesi mümkündür. Mahkeme, fail hakkında denetimli serbestlik kararı verebilir. Denetimli serbestlik kararı ile kişi tedavi altına alınır ve belirli süre boyunca gözetim altında tutulur. Eğer kişi bu süreci başarıyla tamamlarsa, dava düşer ve hapis cezası uygulanmaz. Denetimli serbestlik, uyuşturucu bağımlılığı olan bireylerin topluma kazandırılması ve madde bağımlılığından kurtulmalarını sağlamayı hedefler.

Uyuşturucu Kullanma Suçunda Şikayet ve Zaman Aşımı Süresi – Şikayetin Ceza Üzerindeki Etkisi

Uyuşturucu kullanma suçu, şikayete tabi olmayan suçlar arasında yer alır, bu nedenle savcılık re’sen soruşturma başlatabilir. Ancak kişi hakkında soruşturma başlatıldıktan sonra, denetimli serbestlik tedbirlerine uyması şartıyla dava ertelenebilir. Bu tür suçlarda zaman aşımı süresi ise 8 yıldır. Bu süre içinde dava açılmadığı takdirde, suç zaman aşımına uğrar ve fail ceza almaktan kurtulabilir.

Sosyal Medya ve Dijital Platformlarda Uyuşturucu Kullanma Suçu – Online Ortamda Uyuşturucu ve Hukuki Sonuçlar

Uyuşturucu kullanma suçları, günümüzde sosyal medya ve dijital platformlarda da işlenebilmektedir. Özellikle uyuşturucu maddelerin internet üzerinden temin edilmesi ve bu maddelerin online platformlarda kullanıma teşvik edilmesi yaygınlaşmıştır. Dijital ortamda işlenen uyuşturucu suçları, fiziki ortamda işlenen suçlarla aynı cezalarla karşılanır. Bu tür suçlarda elektronik deliller, sosyal medya yazışmaları ve dijital izler kritik önem taşır.

Uyuşturucu Kullanma Suçunda Delil ve İspat Yöntemleri – Ceza Davalarında Delil Toplama Süreci

Uyuşturucu kullanma suçunda delil toplama süreci, failin uyuşturucu maddeyi bulundurduğunu veya kullandığını ispatlamaya yöneliktir. Delil olarak, uyuşturucu maddelerin ele geçirilmesi, tıbbi raporlar, tanık ifadeleri ve dijital ortamda elde edilen deliller kullanılabilir. Dijital platformlarda işlenen suçlarda ise IP adresleri, sosyal medya yazışmaları ve dijital veriler delil olarak değerlendirilebilir. Bu delillerin toplanması, failin cezai sorumluluğunu belirlemek açısından kritik rol oynar.

Uyuşturucu Kullanma Suçu ile İlgili Yargıtay Kararları

Yargıtay 10. Ceza Dairesi 2020/8007E. 2020/9181K. 17.12.2020 “sanık hakkında, bu eylemi nedeniyle tedavi ve denetimli serbestlik tedbiri uygulandığı, dolayısı ile hükümden önce 28.06.2014 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 6545 sayılı Kanun'un 68. maddesi ile değiştirilen TCK'nın 191. maddesi ve aynı Kanun'un 85. maddesi ile 5320 sayılı Kanun'a eklenen geçici 7. maddenin 2. fıkrası uyarınca, 191. madde hükümleri çerçevesinde "hükmün açıklanmasının geri bırakılması" kurumunun uygulanma koşulları bulunmadığı anlaşılmakla, sanığın bu suçu başka bir davaya konu olan suç nedeniyle verilen tedavi ve/veya denetimli serbestlik tedbirinin infazı sırasında işleyip işlemediği belirlendikten sonra, işlemiş ise 6545 sayılı Kanun'un 68. maddesi ile değiştirilen TCK'nın 191. maddesinin 5. fıkrasında öngörülen “Erteleme süresi zarfında kişinin kullanmak için tekrar uyuşturucu veya uyarıcı madde satın alması, kabul etmesi veya bulundurması ya da uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanması, dördüncü fıkra uyarınca ihlâl nedeni sayılır ve ayrı bir soruşturma ve kovuşturma konusu yapılmaz” hükmü uyarınca, ikinci suçtan açılan bu davanın kovuşturma şartının ortadan kalkması nedeniyle, CMK'nın 223. maddesinin 8. fıkrası uyarınca “davanın düşmesine” ve tedavi ve/veya denetimli serbestlik kararı veren ilgili mahkemeye ihbarda bulunulmasına karar verilmesi; aksi halde 6545 sayılı Kanun'un 85. maddesi ile 5320 sayılı Kanun'a eklenen geçici 7. maddesinin 3. fıkrası uyarınca, yargılamaya devam olunarak, hüküm kurulması gerektiği gözetilmeden, eksik araştırma ile hüküm kurulması,

5) Hükümden sonra 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesi'nin 08.10.2015 tarihli 2014/140 esas ve 2015/85 sayılı kararı ile 5237 sayılı TCK'nın 53. maddesinin bazı hükümlerinin iptal edilmesi ve 7242 sayılı Kanun'la yapılan değişiklikler nedeniyle, bu maddenin uygulanması açısından, sanığın durumunun yeniden belirlenmesinde zorunluluk bulunması,

Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden, hükmün BOZULMASINA”

Comments


İLETİŞİM

Adres:Adalet Mah. Manas Bulvarı No:39 Folkart Towers B Kule Kat:34 İç Kapı No:3408

Bayraklı/İzmir

Tel: 0 232 400 21 26

Mobil:0 554 501 64 73

E-Posta: av.alaattinferhan@gmail.com

Çalışma Saatlerimiz:

Pazartesi-Cuma 09.00-18.00

Mesajınız için teşekkür ederiz.

Bizi Takip Edin!
  • Facebook
  • Instagram Sosyal Simge
  • LinkedIn Sosyal Simge
© Tüm Hakları Saklıdır.
bottom of page