Kasten Yaralama Suçu Nedir? – Hukuki Tanım ve Kapsam

Kasten yaralama suçu, bir kişinin bilerek ve isteyerek başka bir kişiye fiziksel zarar vermesi durumunda işlenen bir suçtur. Türk Ceza Kanunu'nun 86. maddesinde düzenlenen bu suç, failin mağdura yönelik bilinçli ve kasıtlı bir şekilde zarar verme amacı taşıdığı durumlarda ortaya çıkar. Kasten yaralama suçu, kişinin vücut bütünlüğüne karşı işlenen bir suç olarak kabul edilir ve failin kasıtlı olarak yaralama eylemini gerçekleştirdiği kanıtlandığında cezai yaptırım uygulanır.

Kasten Yaralama Suçunun Unsurları Nelerdir? – Suçun Gerçekleşmesi İçin Gerekli Şartlar

Kasten yaralama suçunun oluşabilmesi için bazı unsurların bir arada bulunması gerekir:

1. Kasten hareket etme: Fail, mağdura karşı bilinçli bir şekilde zarar verme kastıyla hareket etmelidir.

2. Fiziksel zarar verme: Mağdura yönelik yaralama eylemi gerçekleştirilmiş olmalıdır. Bu zarar, mağdurun sağlığını bozacak veya vücut bütünlüğünü ihlal edecek bir biçimde olmalıdır.

3. Nedensellik bağı: Failin hareketi ile mağdurun zarar görmesi arasında doğrudan bir ilişki bulunmalıdır.

Bu unsurların bir arada bulunması, kasten yaralama suçunun oluştuğunu gösterir ve failin cezai sorumluluğunu doğurur.

Kasten Yaralama Suçunun Cezası Nedir? – Türk Ceza Kanunu'na Göre Ceza Miktarları

Türk Ceza Kanunu’nun 86. maddesine göre, kasten yaralama suçu işleyen bir kişi, mağdurun vücut bütünlüğüne zarar verdiği durumlarda 1 yıldan 3 yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. Eğer mağdurun yaralanması sonucu, vücutta kırık, doku hasarı ya da uzun süreli hastalık gibi daha ciddi sağlık sorunları oluşursa, ceza artırılarak 3 yıldan 9 yıla kadar hapis cezası verilebilir. Ceza, suçun niteliğine, failin kasıt derecesine ve mağdurun maruz kaldığı zararların boyutuna göre değişiklik gösterebilir.

Kasten Yaralama Suçunda Ağırlaştırıcı Sebepler Nelerdir? – Cezayı Artıran Nitelikli Haller

Kasten yaralama suçunda bazı durumlar, cezayı artırıcı nitelikli haller olarak değerlendirilir. Türk Ceza Kanunu’nun 86. ve 87. maddelerine göre, aşağıdaki durumlar söz konusu olduğunda ceza artırılabilir:

• Suçun kamu görevlisine karşı işlenmesi: Kamu görevlisine yönelik kasten yaralama suçunda ceza artırılır.

• Yakın akrabalara karşı işlenmesi: Altsoya, eşe, anne-babaya veya kardeşe karşı işlenen yaralama suçunda ceza artırılır.

• Silahla işlenmesi: Suçun silah kullanılarak işlenmesi ceza miktarını artıran nitelikli hallerdendir. Bu nitelikli hallerin varlığı halinde, failin alacağı ceza artırılır ve daha ağır yaptırımlarla karşılaşması mümkündür.

Basit Kasten Yaralama ile Nitelikli Kasten Yaralama Arasındaki Farklar – Hukuki Ayrımlar ve Sonuçlar

Basit kasten yaralama, mağdurun hafif yaralanmasına neden olan, vücut bütünlüğüne ciddi zarar vermeyen durumları kapsar. Bu tür eylemler daha hafif cezalarla sonuçlanır. Nitelikli kasten yaralama ise mağdurun vücut fonksiyonlarında kalıcı hasar bırakacak şekilde ciddi zarar veren, silah veya diğer araçlarla gerçekleştirilen saldırılardır. Nitelikli yaralama suçlarında cezalar daha ağırdır ve genellikle uzun süreli hapis cezası ile sonuçlanır.

Kasten Yaralama Suçunda Mağdurun Rızası ve Etkileri – Mağdurun Rızasının Ceza Üzerindeki Etkisi

Kasten yaralama suçunda mağdurun rızası, cezanın hafifletilmesine veya suçun oluşumuna etki edebilir. Ancak mağdurun rızası, sadece hafif yaralama suçlarında geçerli olabilir. Türk Ceza Kanunu’na göre, mağdurun vücut bütünlüğünü ağır şekilde zedeleyen suçlarda rıza geçerli değildir ve failin cezalandırılması engellenemez. Mağdurun, faille aralarında kişisel bir anlaşma yaparak rıza göstermesi, yasal açıdan geçerli bir sebep olarak değerlendirilmez.

Kasten Yaralama Suçunda Meşru Müdafaa Nedir? – Meşru Müdafaa ve Ceza İndirimi

Meşru müdafaa, kişinin kendisini veya başkasını haksız bir saldırıya karşı savunması durumunda, işlediği suçtan cezai sorumluluktan kurtulmasını sağlayan bir hukuki durumdur. Eğer bir kişi, kasten yaralama eylemini meşru müdafaa sınırları içinde gerçekleştirdiyse, bu durumda cezai sorumluluk ortadan kalkabilir. Ancak meşru müdafaa uygulanabilmesi için saldırının haksız, savunmanın ise orantılı olması gerekmektedir.

Kasten Yaralama Suçunda Delil ve İspat Yöntemleri – Ceza Davalarında Delil Toplama Süreci

Kasten yaralama suçunda delil toplama süreci, failin kasıtlı olarak mağdura zarar verdiğinin ispatlanmasına dayanır. Bu süreçte, olay yeri incelemeleri, tanık beyanları, mağdurun sağlık raporları ve kamera kayıtları gibi deliller büyük önem taşır. Savcılık, failin yaralama kastıyla hareket ettiğini kanıtlamak için bu delilleri toplar ve mahkemeye sunar. Delillerin eksiksiz ve hukuka uygun bir şekilde toplanması, suçun ispatlanmasında kritik rol oynar.

Kasten Yaralama ile İlgili Yargıtay Kararları

Yargıtay 1. Ceza Dairesi  2013/5806E. 2014/1084K. 25.02.2014 “Dosya kapsamına göre; piknik alanında taraflar arasında başlayan kavgada sanık ...’un bıçakla birden fazla darbe vurarak mağdur ...’ı sağ ve sol akciğer, kalp, diyafragma, karaciğer yaralanması ve hemotoraks oluşturacak ve hayati tehlike geçirtecek şekilde yaraladığı olayda; sanığın eyleme bağlı olarak ortaya çıkan kastı öldürmeye yönelik olduğu halde suç vasfında yanılgıya düşülerek sanık hakkında kasten öldürmeye teşebbüs suçu yerine yazılı şekilde kasten yaralama suçundan hüküm kurularak sanığa eksik ceza tayini,

Bozmayı gerektirmekle, katılan ... vekilinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden hükmün tebliğnamedeki düşünceye aykırı olarak BOZULMASINA”

Yargıtay 6. Ceza Dairesi  2017/1670E. 2019/6126K. 10.12.2019 “sanık ... hakkında, mağdur ...’a karşı işlediği kasten yaralama suçundan kurulan hükmün temyiz incelemesinde;

Sanığın, arkadaşı olan mağdurdan cep telefonunu aldıktan sonra, telefonu geri vermemek için onu bıçakla hayatî risk geçirmesine sebep olacak düzeyde yaraladığı ve telefonla birlikte olay yerinden kaçtığı somut olayda; 5237 sayılı TCK’nin 149/2. maddesi uyarınca yağma ve kasten yaralama suçlarının oluştuğunun anlaşılması karşısında; sanık hakkında kasten yaralama suçundan dava açılması sağlanarak, sonucuna göre hukukî durumunun değerlendirilmesi gerektiğinin dikkate alınmaması suretiyle, yağma suçunun kasten yaralama suçuna dönüştüğü gerekçesi ile suçun vasfında ve delillerin takdirinde yanılgıya düşülerek yazılı şekilde hüküm kurulması;

Bozmayı gerektirmiş, sanık ... savunmanının temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle isteme uygun olarak BOZULMASINA”