Görevi Yaptırmamak İçin Direnme Suçu Nedir? – Hukuki Tanım ve Kapsam
- Alaattin Ferhan
- 25 Eki 2024
- 4 dakikada okunur

Görevi yaptırmamak için direnme suçu, bir kişinin kamu görevlisinin görevini yapmasını engellemek amacıyla tehdit, cebir veya fiili güç kullanması durumunda işlenen bir suçtur. Türk Ceza Kanunu’nun 265. maddesi kapsamında düzenlenen bu suç, kamu görevlilerine karşı yapılan direnme eylemlerini cezalandırmak amacıyla getirilmiştir. Kamu görevlisinin görevini engelleme kastı taşıyan her türlü direnme eylemi bu suçun kapsamına girer.
Görevi Yaptırmamak İçin Direnme Suçunun Unsurları Nelerdir? – Suçun Gerçekleşmesi İçin Gerekli Şartlar
Görevi yaptırmamak için direnme suçunun oluşabilmesi için belirli unsurların bir araya gelmesi gerekmektedir:
Kamu görevlisine karşı direnme: Suçun hedefi bir kamu görevlisidir.
Görevin engellenmesi amacı: Fail, kamu görevlisinin görevini yerine getirmesini engellemek amacıyla hareket etmelidir.
Fiili güç, tehdit veya cebir kullanımı: Fail, görevli kişiye karşı tehdit, zor veya fiziksel müdahalede bulunarak direniş göstermelidir.
Bu unsurların bir arada bulunması, görevi yaptırmamak için direnme suçunun işlendiğini gösterir ve failin cezai yaptırımlarla karşılaşmasını sağlar.
Görevi Yaptırmamak İçin Direnme Suçunun Cezası Nedir? – Türk Ceza Kanunu'na Göre Ceza Miktarları
Türk Ceza Kanunu’nun 265. maddesine göre, görevi yaptırmamak için direnme suçu işleyen bir kişi, 6 aydan 3 yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. Suçun işleniş biçimine, kamu görevlisinin gördüğü zarar ve failin kullandığı şiddetin derecesine göre ceza artırılabilir. Özellikle kamu görevlisinin görevini engellemek için cebir ve şiddet uygulanmışsa, ceza daha ağır hale gelir.
Kamu Görevlisine Karşı Direnme ile Görevi Yaptırmamak İçin Direnme Arasındaki Farklar – Hukuki Ayrımlar ve Yaptırımlar
Kamu görevlisine karşı direnme ile görevi yaptırmamak için direnme suçları arasında bazı hukuki farklar vardır. Kamu görevlisine karşı direnme suçunda, kamu görevlisinin görevini yerine getirme sırasında herhangi bir müdahaleye karşı çıkılması söz konusudur. Görevi yaptırmamak için direnme suçu ise, kamu görevlisinin belirli bir görevini yerine getirmesini engellemek amacıyla failin direnme göstermesini içerir. Her iki suç da benzer cezalarla karşılanır, ancak kullanılan cebir ve şiddetin derecesine göre ceza miktarı değişiklik gösterebilir.
Görevi Yaptırmamak İçin Direnme Suçunda Ağırlaştırıcı Sebepler Nelerdir? – Cezayı Artıran Nitelikli Haller
Görevi yaptırmamak için direnme suçunda bazı ağırlaştırıcı sebepler, failin alacağı cezayı artıran unsurlar olarak kabul edilir. Nitelikli haller şunları içerir:
Silah kullanılması: Eğer fail kamu görevlisine karşı silah kullanmışsa, ceza artırılır.
Organize bir şekilde işlenmesi: Suç, bir grup tarafından organize edilerek işlenmişse ceza ağırlaştırılır.
Kamu görevlisine ağır zarar verilmesi: Görevi yaptırmamak amacıyla kamu görevlisine ciddi fiziksel zarar verilmişse ceza artırılır.
Bu ağırlaştırıcı sebepler, failin daha uzun süreli hapis cezası almasına yol açabilir.
Görevi Yaptırmamak İçin Direnme Suçunda Şikayet ve Zaman Aşımı Süresi – Şikayetin Ceza Üzerindeki Etkisi
Görevi yaptırmamak için direnme suçu, re’sen soruşturulan suçlar arasında yer alır. Yani şikayet olmaksızın da savcılık tarafından soruşturma başlatılabilir. Ancak mağdurun şikayeti, yargılama sürecini hızlandırabilir. Zaman aşımı süresi ise 8 yıldır. Bu süre içinde dava açılmadığı takdirde suç zaman aşımına uğrar ve fail cezadan kurtulabilir.
Görevi Yaptırmamak İçin Direnme Suçunda Delil ve İspat Yöntemleri – Ceza Davalarında Delil Toplama Süreci
Görevi yaptırmamak için direnme suçunda delil toplama süreci, failin kamu görevlisine karşı cebir veya tehdit kullandığını ispatlamaya yöneliktir. Deliller arasında tanık ifadeleri, güvenlik kameraları, olay yeri incelemeleri ve kamu görevlisinin beyanları yer alabilir. Olay sırasında kullanılan araçlar veya silahlar gibi fiziki deliller de suçun ispatlanmasında kritik rol oynar.
Görevi Yaptırmamak İçin Direnme Suçu ile İlgili Yargıtay Kararları
Yargıtay 18. Ceza Dairesi 2015/21202E. 2017/9336K. 20.09.2017 “Sanığın üzerine atılı görevi yaptırmamak için direnme suçunu kabul etmediği, 22/04/2010 tarihli olay tutanağında sanığa isnad edilen somut bir cebir ya da tehdit eyleminin bulunmadığı, iddianame anlatımı ve Mahkemenin kabulünde, sanığın“siz benim kim olduğumu bilmiyorsunuz, siz beni tanıyacaksınız” şeklindeki sözleri ile polis memurlarını tehdit ettiği kabul edilmişse de, müştekilerin beyanı ve tutanak bir arada değerlendirildiğinde sanığın müştekilere “yarın ben Yunus Kaya'nın yanındayım, daha önce olduğu gibi sizler benden özür dilemek zorunda kalacaksınız, siz benim kim olduğumu bilmiyorsunuz, siz beni tanıyacaksınız” şeklindeki ifadesinin tartışmanın bütünü içinde değerlendirildiğinde tehdit sayılamayacağı dikkate alındığında, görevi yaptırmamak için direnme suçunun cebir veya tehdit unsurunun ne şekilde gerçekleştiği ve sanığın polislere nasıl direndiği CMK'nın 230/1, b-c maddesine uygun şekilde kanıtlara dayalı olarak açıklanmadan yetersiz gerekçeyle yüklenen suçun oluştuğu kabul edilerek mahkumiyet kararı verilmesi,
2- Sanık ... hakkındaki görevi yaptırmamak için direnme suçundan mahkumiyet kararının temyizi üzerine yapılan incelemede; başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.
Ancak,
Sanıklardan ...'in sözleri bir bütün olarak değerlendirildiğinde tehdit içermediğinden görevi yaptırmamak için direnme suçunun oluşmadığının kabul edilmesi karşısında, sanık ... hakkında görevi yaptırmamak için direnme suçunun birden fazla kişi ile işlendiğinden bahisle TCK. 265/3 uygulanması suretiyle fazla cezaya hükmedilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanık ... ve …………..'in temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, tebliğnameye aykırı olarak, HÜKÜMLERİN BOZULMASINA”
Yargıtay 5. Ceza Dairesi 2013/4978E. 2014/10128K. 27.10.2014 “Suç tarihinde hırsızlık suçundan beraetine hükmedilen Şenol’un jandarma görevlilerince karakola götürülmek istendiği sırada sanık Emrah’ın elinde bulunan jileti göstererek "Şenol benim kardeşim onu buradan kimse alamaz siz gidin biz sonra geleceğiz" sözlerini sarfettiğinden bahisle görevi yaptırmamak için direnme suçundan mahkumiyetine karar verilmişse de, konuyla ilgili düzenlenen olay tutanağında bahsi geçen sözler haricinde cebir ve/veya tehdide dair bir açıklamaya yer verilmediği, emanete alınan herhangi bir suç aleti olmadığı gibi sanığın elinde herhangi bir alet olmadığını savunduğu, TCK 265/1. maddesinde yer alan düzenlemeye göre görevi yaptırmamak için direnme suçunun kamu görevlisinin görevini yerine getirmemesi için cebir ve/veya tehdit ile gerçekleştirilebileceği, nazara alınarak 06/06/2005 tarihli tutanak düzenleyicilerinin usulüne uygun şekilde duruşmalara katılması sağlanıp konuyla ilgili ayrıntılı beyanlarının alınmasından sonra suçun öğesi olan cebir veya tehdit unsurlarının ne şekilde gerçekleştiği hususunun gerekçeleriyle karar yerinde tartışılması gerektiği gözetilmeden yazılı şekilde eksik incelemeyle mahkumiyet hükmü kurulması,
Kanuna aykırı, sanığın temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan, hükmün 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi de gözetilerek CMUK'nın 321 ve 326/son maddeleri uyarınca BOZULMASINA
Comments