top of page

Dijital Deliller ile Tehdit Suçunun İspatı: Yargıtay Kararları ve Türk Hukuku Çerçevesinde İnceleme


arka planda siber bir ekran, ön planda siber güvenlik ile ilgilenen bir kişi

Türk Ceza Kanunu’nda tehdit suçu (TCK m.106), kişilere yönelik korkutma ve baskı unsuru taşıyan bir suç olarak tanımlanmaktadır. Tehdit, sadece sözlü veya fiziksel olarak değil, son yıllarda artan şekilde dijital ortamlar aracılığıyla da işlenmektedir. Bu kapsamda, tehdit suçunun ispatı için dijital delillerin kullanımı büyük önem kazanmıştır. Bu yazıda, tehdit suçunun dijital delillerle ispatı, ilgili kanun maddeleri ve Yargıtay kararları ışığında değerlendirilecektir.

Tehdit Suçu Nedir? (TCK Madde 106)

Türk Ceza Kanunu’nun 106. maddesine göre, "Bir kimseye haksız bir menfaat temin etmek veya ona zarar vermek amacıyla, hayatına, vücut veya cinsel dokunulmazlığına yönelik bir saldırıda bulunulacağı tehdidinde bulunan kişi, altı aydan iki yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır." Bu suçun dijital ortamda işlenmesi durumunda, tehdit edici mesajlar, ses kayıtları, sosyal medya paylaşımları veya e-postalar delil olarak kullanılabilir. Ancak bu delillerin hukuka uygun yollarla elde edilmesi şarttır.

Dijital Delillerin Hukuki Niteliği ve Geçerliliği

Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (CMK) 217. maddesine göre, "Yüklenen suç, hukuka uygun bir şekilde elde edilmiş her türlü delille ispat edilebilir.” Bu bağlamda, tehdit suçunun dijital delillerle ispat edilmesi durumunda, dijital delillerin hukuka aykırı yollarla elde edilmemiş olması gerekir. Örneğin, izinsiz olarak başkasının telefon görüşmelerini kaydetmek veya bir kişinin özel mesajlarına yetkisiz erişim sağlamak, hukuka aykırı delil elde etme olarak değerlendirilir ve bu tür deliller mahkemede geçersiz sayılır.

Sosyal Medya ve Mesajlaşma Uygulamaları Üzerinden Tehdit

Sosyal medya platformları (Twitter, Facebook, Instagram) ve mesajlaşma uygulamaları (WhatsApp, Telegram, Bip) aracılığıyla işlenen tehdit suçlarında, dijital delillerin kullanımı oldukça yaygındır. Bu gibi durumlarda, tehdit içerikli mesajlar ve paylaşımlar, dijital delil olarak kabul edilir. Tehdit içerikli mesajların ispatında, mesajların kaydedilmesi ve GSM operatörlerinden alınacak doğrulayıcı bilgiler kullanılabilir.

Özellikle IP adresi üzerinden kimlik tespiti yapılabilir. Türk Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 134. maddesi, bilişim sistemlerine erişim ve bu sistemlerdeki verilerin delil olarak kullanılmasını düzenler. Bu maddeye göre, suçun aydınlatılması için bilişim sistemlerine el konulabilir ve bu sistemler üzerinde yapılan tehdit içerikli paylaşımlar veya mesajlar incelemeye alınabilir. Ayrıca, sosyal medya platformlarının yurt dışı merkezli olması durumunda, uluslararası adli yardımlaşma çerçevesinde bilgi talepleri yapılabilir (CMK m. 123).

Ses ve Görüntü Kayıtları ile Tehdit Suçunun İspatı

Ses ve görüntü kayıtları, tehdit suçunun ispatında sıklıkla kullanılan dijital deliller arasındadır. Ancak bu kayıtların hukuka uygun olması önemlidir. Örneğin, bir kişinin izni olmadan yapılan ses kaydı, TCK’nın 132. maddesi gereğince "haberleşmenin gizliliğini ihlal" suçunu oluşturabilir. Yargıtay, tehdit suçlarında ses kaydının kullanılması konusunda bir istisna getirmiştir. Eğer tehdit aniden gelişmiş ve başka türlü ispatlanması mümkün değilse, tehdit mağduru tarafından alınan ses kaydı hukuka uygun kabul edilebilmektedir. Bu, Yargıtay’ın içtihatlarına dayanmaktadır (Yargıtay Ceza Genel Kurulu, 2013/248 E., 2013/274 K.).

Tehdit Suçunun E-Posta ile İşlenmesi

E-posta yoluyla tehdit suçları da dijital delillerle ispat edilebilmektedir. Ancak, uluslararası platformlar olan Gmail, Hotmail veya Yahoo gibi hizmetlerin merkezlerinin yurt dışında olması nedeniyle bu tür tehditlerde delillere ulaşmak zor olabilmektedir. Bu gibi durumlarda, Türk hukuku, uluslararası hukuki işbirliğini öngörmektedir. Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 160. maddesine göre, savcıların gerçeği araştırma yükümlülüğü vardır ve tehdit suçunda, gerekli görülen yerlerden delillerin temini için adli işbirliği sağlanabilir.

Dijital Delillerin Geçerliliği ve Yargıtay Kararları

Yargıtay’ın birçok kararında dijital delillerin kullanımı ve geçerliliği ile ilgili önemli değerlendirmeler yapılmıştır. Yargıtay 4. Ceza Dairesi'nin 2016/8682 E., 2020/6996 K. sayılı kararında, tehdit içerikli mesajların delil olarak kullanılabilmesi için mesajların doğruluğunun GSM operatörleri veya bilirkişi raporlarıyla ispatlanması gerektiği vurgulanmıştır. Yine Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun 2021/161 K. sayılı kararında, ses kaydının tehdidin başka türlü ispatlanamayacağı durumlarda hukuka uygun bir delil olarak kullanılabileceği belirtilmiştir.

Sonuç

Tehdit suçunun dijital delillerle ispatı, Türk hukukunda geniş bir uygulama alanı bulmaktadır. Ancak bu delillerin mahkemelerde kullanılabilmesi için hukuka uygun şekilde elde edilmesi şarttır. Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 217. maddesi uyarınca, hukuka aykırı yollarla elde edilen deliller hükme esas alınamaz. Dijital delillerin kullanımı, sosyal medya, mesajlaşma uygulamaları, ses ve görüntü kayıtları gibi birçok farklı platformda mümkün olmakla birlikte, bu delillerin geçerliliği her somut olayın özelliğine göre değerlendirilmelidir.

Yargıtay kararları, dijital delillerin ispat gücü ve geçerliliği konusunda önemli bir yol gösterici niteliğindedir. Özellikle tehdit suçlarının ispatında dijital delillerin rolü, bu suçların elektronik ortamda işlenmesiyle birlikte giderek artmakta ve hukuki süreçlerde daha fazla dikkate alınmaktadır.


コメント


İLETİŞİM

Adres:Adalet Mah. Manas Bulvarı No:39 Folkart Towers B Kule Kat:34 İç Kapı No:3408

Bayraklı/İzmir

Tel: 0 232 400 21 26

Mobil:0 554 501 64 73

E-Posta: av.alaattinferhan@gmail.com

Çalışma Saatlerimiz:

Pazartesi-Cuma 09.00-18.00

Mesajınız için teşekkür ederiz.

Bizi Takip Edin!
  • Facebook
  • Instagram Sosyal Simge
  • LinkedIn Sosyal Simge
© Tüm Hakları Saklıdır.
bottom of page