top of page

Afet Riski Altındaki Yapıların Tespiti: Süreçler ve Hukuki Haklar

hasarlı binayı yıkan iş makinası

Türkiye, deprem ve diğer doğal afetlere maruz kalma riski yüksek bir ülke olduğundan, yapı güvenliği konusunda sıkı düzenlemelere ihtiyaç duymaktadır. Bu bağlamda, 6306 sayılı Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkında Kanun, afet riski taşıyan yapıların tespitine ve dönüştürülmesine yönelik kapsamlı düzenlemeler getirmiştir. Bu yazıda, riskli yapıların tespit süreçleri, yapı sahiplerinin hakları ve itiraz yolları ayrıntılı şekilde ele alınacaktır.

Riskli Yapı Nedir?

6306 sayılı Kanun’a göre riskli yapı, taşıyıcı sistemlerinde hasar bulunan, ekonomik ömrünü tamamlamış ve doğal afetler karşısında yıkılma riski taşıyan yapılar olarak tanımlanır. Bu yapılar, deprem, sel veya diğer afetlerde can ve mal güvenliğini tehdit ettiği için kentsel dönüşüm sürecine dahil edilerek yenilenir. 6306 sayılı Kanun Madde 3'e göre:“Riskli yapı, ekonomik ömrünü tamamlamış veya ağır hasar görebilecek yapıdır. Riskli yapıların tespitinin, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından lisans verilen kurum ve kuruluşlarca yapılması zorunludur.”

Kanunun 3. maddesi, riskli yapıların tespiti için yetkilendirilmiş lisanslı kuruluşlar tarafından hazırlanacak raporların, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından onaylanmasını zorunlu kılar. Bu tespitler, ya yapı sahiplerinin başvurusu üzerine ya da Bakanlık tarafından resen başlatılır.

Riskli Yapı Tespit Süreci

Riskli yapıların tespiti, lisanslı kuruluşlar tarafından gerçekleştirilen detaylı teknik incelemelerle başlar. Süreç şu adımlardan oluşur:

  1. Başvuru: Yapı sahipleri veya kanuni temsilciler, yetkilendirilmiş kuruluşlara başvurarak yapının riskli olup olmadığının tespit edilmesini talep eder. Bakanlık da gerekli gördüğü durumlarda resen tespit süreci başlatabilir.

  2. Teknik İnceleme: Yapının taşıyıcı sistemleri, malzeme kalitesi ve dayanıklılığı gibi faktörler incelenir.

  3. Riskli Yapı Raporu: İnceleme sonucunda, yapı riskli olarak değerlendirilirse bir rapor hazırlanır ve bu rapor Bakanlığın onayına sunulur.

  4. Bakanlık Onayı: Bakanlık raporu onayladıktan sonra yapı riskli ilan edilir ve bu durum tapuya işlenir.

Kanunun 3. maddesi uyarınca, riskli yapılar için hazırlanan raporların onaylanmasından sonra, yapı sahiplerine tebligat yapılır ve yapının 60 gün içinde tahliye edilmesi istenir.

Riskli Yapı Tespitine İtiraz Hakkı

Yapı sahipleri, riskli yapı tespitine itiraz edebilir. Kanunun 6. maddesine göre, yapı sahiplerinin veya kanuni temsilcilerinin, tespit tarihinden itibaren 15 gün içinde Çevre ve Şehircilik İl Müdürlükleri’ne itiraz etme hakkı bulunmaktadır. 6306 sayılı Kanun Madde 6: “Riskli yapı tespitine, yapı sahipleri veya kanuni temsilcileri tarafından, tespit tarihinden itibaren 15 gün içinde riskli yapının bulunduğu yerdeki Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü’ne itiraz edilebilir.”

İtiraz Süreci:

  • İtiraz, Bakanlık bünyesinde oluşturulan teknik heyet tarafından incelenir.

  • Teknik heyet, tespit raporunu yeniden değerlendirir ve bir karar verir.

  • İtiraz kabul edilirse, riskli yapı tespiti iptal edilir. Aksi durumda rapor geçerli sayılarak dönüşüm süreci devam eder.

İtirazların reddedilmesi durumunda, yapı sahipleri idari mahkemelere başvurarak iptal davası açabilir.

Riskli Yapıların Hukuki Sonuçları

Riskli olarak tespit edilen yapıların dönüşüm süreci, maliklerin haklarını ve yükümlülüklerini de beraberinde getirir:

  1. Yıkım Süreci: Riskli yapıların tahliye edilmesi ve belirli bir süre içinde yıkılması zorunludur.

  2. Masrafların Paylaşımı: Yıkım ve dönüşüm masrafları, yapı sahipleri arasında paylaştırılır.

  3. Tapu İşlemleri: Riskli yapı kaydı, tapu müdürlüğüne işlenir ve bu durum tapu işlemlerinde dikkate alınır.

İdari ve Yargı Yolları

Yapı sahipleri, riskli yapı tespiti sonucunda haklarını korumak adına hukuki yollara başvurabilir. İtirazların reddedilmesi durumunda, idari mahkemelerde iptal davası açılabilir.

Mahkeme Süreci:

  • İptal davası, İdari Yargılama Usulü Kanunu çerçevesinde açılır.

  • Mahkeme, teknik raporu ve itiraz gerekçelerini değerlendirir.

  • Raporda hukuka aykırılık tespit edilirse, riskli yapı statüsü kaldırılır ve bu durum tapuya işlenir.

Kentsel Dönüşüm ve Riskli Yapılar

Riskli yapı tespit süreci, kentsel dönüşüm projelerinin temel aşamalarından biridir. Bu süreç, sadece yapıların yenilenmesini değil, aynı zamanda can ve mal güvenliğinin sağlanmasını hedefler. Ancak bu süreçte yapı sahiplerinin haklarını koruması ve bilgilendirilmesi büyük önem taşır.

Yapı sahipleri, tespit sonucuna itiraz ederek veya yargı yoluna başvurarak haklarını savunabilir. Ayrıca, dönüşüm sürecinde sunulan teşviklerden ve desteklerden yararlanabilirler.

Sonuç

Afet riski altındaki yapıların tespiti, Türkiye’nin doğal afetlere hazırlıklı bir ülke haline gelmesi için kritik öneme sahiptir. 6306 sayılı Kanun, bu süreçte hem yapıların güvenli hale getirilmesi hem de yapı sahiplerinin haklarının korunması amacıyla kapsamlı düzenlemeler getirmiştir.

Yapı sahipleri, riskli yapı tespitine karşı itiraz ve dava haklarını bilinçli bir şekilde kullanarak adil bir dönüşüm süreci elde edebilirler. Bunun yanı sıra, dönüşüm süreçlerinde uzman hukuki danışmanlık almak, maliklerin hak kayıplarını önlemek açısından büyük önem taşır. Afet riski altındaki yapıların yenilenmesi, hem bireylerin güvenliğini hem de şehirlerin dayanıklılığını artıran bir süreç olarak değerlendirilmelidir.


Comments


İLETİŞİM

Adres:Adalet Mah. Manas Bulvarı No:39 Folkart Towers B Kule Kat:34 İç Kapı No:3408

Bayraklı/İzmir

Tel: 0 232 400 21 26

Mobil:0 554 501 64 73

E-Posta: av.alaattinferhan@gmail.com

Çalışma Saatlerimiz:

Pazartesi-Cuma 09.00-18.00

Mesajınız için teşekkür ederiz.

Bizi Takip Edin!
  • Facebook
  • Instagram Sosyal Simge
  • LinkedIn Sosyal Simge
© Tüm Hakları Saklıdır.
bottom of page